2.DÖNEM 2.SINAV BİLİM UYGULAMALARI NOTLARI

Dünya’mızın Katmanları

Dünya’mızın, duyu organlarımızla gözlemlenebilen üç katmanı bulunmaktadır. Bunlar hava, su ve kara katmanlarıdır. Uzaydan çekilen fotoğraflarda Dünya mavi bir küreye benzer. Bunun nedeni Dünya yüzeyinin büyük bir kısmının su ile kaplı olmasındandır. Bu kısım su katmanıdır. Kara katmanı, üzerinde yaşadığımız katmandır. Kara katmanının etrafı da hava katmanı ile kaplıdır.

Dünya’nın kara katmanının altında duyu organlarıyla gözlemlenemeyen katmanları da vardır. Kara katmanının üst kısmının, yani gözlemlenebilen kısmının sıcaklığı canlıların yaşaması için uygun sıcaklıktadır. Fakat yanardağlardan çıkan lavlar ve yer altından çıkan sıcak sular kara katmanının (yer kabuğunun) altının yüzeyinden farklı (çok sıcak) olduğunu gösterir. Dünya’nın gözlemlenebilen ve gözlemlenemeyen katmalarının daha iyi inceleyebilmek için bilim insanları katman modeli geliştirmişlerdir. Katman modeline göre Dünya’nın;

  • Hava Küre(Atmosfer),
  • Su Küre,
  • Taş Küre,
  • Ateş Küre,
  • Ağır Küre

olmak üzere beş katmanı vardır.

Bu katmanlardan

  • Hava küre(Atmosfer), su küre ve taşküre, Dünya’mızın gözlemlenen,
  • Ateş küre ve ağır küre ise gözlemlenemeyen katmanlarıdır.


Katman modeline göre Dünya’mız dıştan içe doğru birbirini kuşatan katmanlardan oluşmaktadır. Bu katmanların her biri küre şeklindedir ve her katmanın kalınlığı ve özellikleri birbirinden farklıdır.

Hava Küre (Atmosfer)

Hava kürenin diğer adı Atmosferdir.  Dünya’mızın etrafını saran gaz karışımından oluşur. Gözlemlenen katmanlardan biri olan hava küre;

  • Dünya’mızın etrafını sararak su küre ve taş küreyi kuşatan bir yapıya
  • Canlıların yaşayabilmeleri için gerekli gazları barındıran hava küre aynı zamanda Dünya’yı Güneş’in zararlı ışınlarından koruyarak kalkan görevi görür.
  • %78’i azot, %21’i oksijen gazından oluşur. Aynı zamanda hava kürede çok az oranda karbondioksit, su buharı ve başka gazlar bulunmaktadır.
  • Güneş’ten gelen ısıyı tutarak Dünya’mızın uygun sıcaklıkta kalmasını sağlar.
  • Yağmur, rüzgâr, kar gibi bütün meteorolojik olaylar hava kürenin yeryüzüne yakın kısımlarında gerçekleşir.
  • Canlılar için önemli olan oksijen, hava kürenin yeryüzüne yakın kısımlarında bol miktarda bulunur.
  • Yerden yukarıya çıkıldıkça sıcaklık ve oksijen azalır. Bu nedenle hava kürenin üst kısımlarında yaşamak zorlaşır.
  • Her gezegende bulunmaz.



1- Troposfer

• Atmosferin en alt tabakasıdır. Kalınlığı ortalama 13 km’dir.
• Atmosferdeki gazların %75’i bu katmanda bulunur.
• Daha çok yeryüzünden yansıyan ışınlarla ısındığı için bu katmanda yerden yükseldikçe sıcaklık her 100 metrede yaklaşık 0,5 °C azalmaktadır.
• Su buharının tamamı bu katmanda bulunur. Buna bağlı olarak iklim olayları bu katmanda görülür.
• Yatay ve dikey yönde hava akımları meydana gelir. Rüzgar ve buharlaşma gibi.
• Troposfer ile stratosfer arasında “tropopoz” adı verilen geçiş katmanı bulunur.
• Ancak Ekvator’da kalınlığı daha fazla, kutuplarda ise daha azdır. Ekvator üzerindeki kalınlığı 15–17 km, 45° enlemlerinde 12 km, kutuplardaki kalınlığı ise 6–9 km’dir.

Atmosferin Kalınlığı

Troposferin kalınlığının Ekvatordan Kutuplara doğru azalmasının başlıca nedenleri;
• Sıcaklık ortalamasının Ekvatorda fazla, Kutuplarda az olması
• Yer çekimi kuvvetinin Ekvatorda az, Kutuplarda fazla olması
• Çizgisel hızın Ekvatorda fazla, Kutuplarda az olması olarak sıralanabilir.

2- Stratosfer

• Troposferin üstünde yer alan ve 50 km’ye kadar olan katmandır.
• Sıcaklıklar ortalama -55 °C civarındadır.
• Jet rüzgârları adı verilen yatay hava akımları görülür.
• Ozon tabakasının büyük bir kısmı bu katmanda yer alır. Bu tabaka, Güneş’ten gelen zararlı ışınların yeryüzüne ulaşmasını engeller.
• Stratosfer ile mezosfer arasında stratopoz adı verilen geçiş katmanı bulunur.

3- Mezosfer

• Stratosferin üstünde yer alan ve 80 km’ye kadar olan katmandır.
• Atmosfere giren gök taşları bu katmanda yandığı (yıldız kayması olayı) için yeryüzüne fazla gök taşı ulaşamaz.
• Mezosfer ile termosfer arasından “mezopoz” adı verilen geçiş katmanı bulunur.
• Ozonosfer ve Kemosfer adında iki kısımdan oluşur.

4- Termosfer

• Mezosferden sonra bulunan katmandır.
• En sıcak katmandır. Sıcaklığı yaklaşık 1.000-1.650 °C arasında değişir.
• Kutup ışıkları (aurora) bu katmanda görülür.
• Gazlar burada iyonlara ayrışmış hâlde bulunur. Bu yüzden haberleşme sinyalleri ve radyo dalgaları çok iyi iletilir.

5- Ekzosfer

• Atmosferin en dış katmanıdır.
• Yer çekiminin en az olduğu katmandır.
• Haberleşme uyduları bu katmana yerleştirilir.
• Gazlar çok seyreldiği için katmanın kesin sınırları belirlenemez. Bu nedenle sınır olarak 10.000 km yüksekliğe kadar ulaştığı kabul edilmiştir.

Ozon tabakası

Ozon (O3), üç oksijen atomunun birleşmesiyle oluşmaktadır. Güneş’ten gelen yüksek enerjili morötesi (ultraviyole) ışınlarının etkisi ile oksijen molekülleri parçalanır. Parçalanan serbest oksijen atomları (O), yine morötesi ışınların etkisiyle oksijen molekülü (O2) ile birleşerek ozon molekülünü (O3) oluşturur.

Morötesi ışınları, ozonun hem oluşmasında hem de parçalanmasında tek başına rol oynar. Ozon, yıl boyunca Ekvator kuşağının üzerinde üretilmekte ve hava hareketleri ile kutuplara doğru taşınmaktadır. Ozon, atmosferde yaklaşık 20 ile 25. km’ler arasında yoğunlaşarak ozon tabakasını oluşturur. Bu tabaka Güneş’ten gelen zararlı ışınları emmesi nedeniyle hayati önem taşır. Fabrika atıkları, egzoz gazı vb. insan kaynaklı ozon gazı da oluşmaktadır.

Ozon tabakası son yıllarda belirgin bir şekilde incelmeye başlamıştır. Günlük yaşantımızın bir parçası olarak kullanılan deodorantlar, klimalar, soğutucular ve sanayide kullanılan kimyasal çözücüler içinde bulunan CFC (kloroflorokarbon) bileşikleri bu tabakanın incelmesine neden olmaktadır.

Su Küre

Dünya’mızın gözlemlenen katmanlarından diğeri su küredir. Dünya yüzeyinin yaklaşık olarak %75’i (dörtte üçü) sularla kaplıdır. Su küre;

  • Canlı yaşamı için gerekli olan su ihtiyacının karşılanması bakımından önemli bir katmandır. Bitkiler ve hayvanların yaşamı ile birlikte insanların kan dolaşımı, boşaltım ve sindirim sistemlerinin düzenli çalışması gibi birçok olayda suya ihtiyaç vardır.
  • Yer üstü ve yer altı sularından meydana gelir. Okyanus, deniz, göl, akarsu ve buzullar yer üstü sularını oluşturur. Göl ve akarsuların, yağmur ve kar sularının toprak tarafından emilerek birikmesiyle yer altı suları oluşur.
  • Tatlı su kaynakları ve tuzlu su kaynaklarından oluşur. Yani su küredeki suların bazıları tatlı bazıları da tuzludur.
  • Su küredeki su döngüsü suyun korunması için önemli bir doğa olayıdır. Güneş enerjisinin suyu ısıtmasıyla buharlaşan su, yağmur, kar, dolu gibi yağışlarla yeniden yeryüzüne döner. Yeryüzüne ulaşan suyun bir kısmı yer altı sularına karışırken büyük bir kısmı yer üstü su kaynaklarında birikir.

Taş Küre (Yer kabuğu)

Günlük yaşantımızı sürdürdüğümüz, üzerinde canlıların yaşadığı Dünya’nın katı yüzeyi, taş küre katmanını oluşturur. Yer kabuğu olarak adlandırılan taş küre Dünya’nın gözlemlenen üç katmanından biridir. Taş Küre (Yer Kabuğu);

  • Dağlar, ovalar, adalar, kıtalar, deniz ve okyanus tabanlarından oluşur.
  • Dünya’nın büyüklüğüyle karşılaştırıldığında çok incedir. Yer kabuğunun kalınlığı yüzey şekillerine göre değişmektedir. Yerkabuğu, dağların olduğu yerde kalın, okyanus diplerinde ise incedir.
  • Toprak ve çeşitli kayaçlardan oluşur.
  • İçine inildikçe sıcaklık artar.

Ateş Küre (Manto)

Dünya’mızın gözlemlenemeyen katmanlarından olan ateş küre yer kabuğunun hemen altında bulunur. Manto olarak da adlandırılan bu katmanın;

  • Yer kabuğunun (taş küre) altında yer alır.
  • Sıcaklığı yerkabuğu ile karşılaştırıldığında çok yüksektir.
  • Bu katman çok sıcak olup büyük oranda erimiş demir, magnezyum ve kalsiyum içerir. Bu maddeler magmayı oluşturur.

Yanardağlar (Volkanlar)

Sürekli hareket hâlinde olan magma yer kabuğundaki çatlaklardan ve kırıklardan lav püskürterek yeryüzüne ulaşabilir. Bunun bir sonucu olarak yanardağlar ve volkanlar meydana gelir. Yanardağlar aktif olarak lav püskürtebildikleri gibi bir süre pasif kalabilir veya tamamen sönmüş olabilir. Yanardağların bazıları taş kürenin yüzeyinde olabilirken bazıları da okyanus tabanlarında aktif olabilir.

Depremler

Mantonun içerisinde yer alan magmanın hareketleri neticesinde, yer kabuğunda bulunan kıtalar, birbirlerine yaklaşır, uzaklaşır ve yanal hareket yapar. Bu hareketlerin sonucu olarak da yer kabuğunda gerilmeler ve kırılmalar meydana gelerek depremler oluşur.

Ağır Küre (Çekirdek)

Ateş kürenin hemen altında bulunan yerin merkezine kadar inen katmana ağır küre adı verilir. Ağır küre;

  • Ateş kürenin altında yer alır.
  • Dünya’nın en sıcak katmanıdır.
  • Dünya’nın gözlemlenemeyen katmanlarından en kalın olanı olup bu katmana  de denir.
  • Yoğunluk ve ağırlık olarak en ağır elementler bu katmanda bulunur.
Bu katman ile ilgili sınırlı bilgilere sahibiz.


AY’IN HAREKETLERİ VE EVRELERİ

  • Ay, Dünya’nın doğal uydusudur.
  • Ay, Dünya’ya en yakın gök cismidir.

AY’IN HAREKETLERİ

Ay’ın hareketleri ve evreleri
  • Ay, Dünya gibi hareket halindedir.
  • Ay’ın üç çeşit hareketi vardır.
  • Ay’ın hareketleri: Kendi ekseni etrafında, Dünya etrafında ve  Güneş etrafında hareket eder.
  • Ay’ın kendi ekseni etrafında ve Dünya etrafındaki hareketini yaklaşık 27 günde tamamlar. (27 gün 8 saat)
  • Ay evreleri yaklaşık 29 günde tamamlanır, bu süreye 1 ay denir. (29 gün 12 saat)
  • Ay, Dünya etrafında bir kez döndüğünde, kendi ekseni etrafında da bir kez dolanır.
  • Dünya’dan Ay’a bakıldığında Ay’ın hep aynı tarafı görülür. Kendi ekseni etrafında ve Dünya etrafında dönme süresi eşit olduğu için aynı yüzü görünmektedir.
  • Ay’ın Dünya’dan görülmeyen tarafına Ay’ın karanlık  yüzü denir.
  • Ay’ın Güneş etrafındaki hareketi Dünya ile eş zamanlı olarak 365 gün 6 saattir.
  • Ay, Dünya ve kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru (Saat yönünün tersi veya sağdan sola) döner.

AY NEDEN DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE GÖRÜNÜR?

Gece gökyüzüne baktığımızda Ay’ın farklı şekillerde görmekteyiz. Bunun nedeni Ay ışık kaynağı olmadığı içindir. Eğer ışık kaynağı olsaydı Güneş gibi hep aynı şekli görecektik. Ay Güneş’ten aldığı ışığı yansıtmaktadır. Ay,  Dünya etrafındaki yerine göre farklı şekillerde görünmektedir.

AY’IN EVRELERİ



  • Ay ışık kaynağı değildir.
  • Ay, Güneş’ten aldığı ışığı yansıtmaktadır.
  • Ay her gece farklı şekillerde görünür. Buna ayın evreleri denir.
  • Ay’ın 4 ana, 4 ara evresi olmak üzere 8 evresi bulunur. (Ara evreler 2 defa tekrar eder)
  • Ay’ın ana evreleri yaklaşık bir hafta sürer.

Yeni Ay

  • Ay, Güneş ile Dünya arasına girdiğinde, yeni ay evresi oluşur.
  • Ay’ın karanlık bölgesi Dünya’ya dönük olduğu için Ay gökyüzünde görülmez.
  • Ay’ın tamamen karanlık olduğu evredir.

Hilal

  • Ay, Güneş’in doğusunda olduğu zamanda görülür.
  • Dünya’dan bakıldığında Ay ters “C” harfi gibidir.

İlk Dördün

  • Bir hafta sonra Ay’ın sağ tarafının aydınlandığı evredir.
  • Ay’ın şekli D harfine benzer.

Şişkin Ay

  • Ay, ilk dördün evresi ile dolunay evresi arasında görülen ara evredir.

Dolunay

  • Bir hafta sonra Dünya, Güneş ve Ay’ın ortasındadır.
  • Ay’ın parlak tarafı Dünya’ya bakmaktadır.
  • Ay tamamen parlak görünür.

Şişkin Ay

  • Şişkin ay, dolunay evresi ile son dördün evresi arasında görülen ara evredir.

Son Dördün

  • Bir hafta sonra Ay’ın sol tarafı aydınlandığı evredir.
  • Ay’ın şekli ters D harfine benzer.

Hilal

  • Ay, Güneş’in doğusunda olduğu zaman gerçekleşir.
  • Dünya’dan bakıldığında Ay “C” harfi gibi görünür.

Not!

  • Türk bayrağındaki hilal şekli son dördün ile yeni ay arasında görülür.
  • Hicri takvim Ay’ın Dünya etrafındaki hareketi esas alınarak yapılmıştır.
  • Ay’ın Dünya etrafındaki hareketinden dolayı deniz ve okyanus sularında yükselme ve alçalma gerçekleşir, buna gelgit (Medcezir) denir.
  • Ay’ın ilk haritasını çizen bilim insanı Ali Kuşçu‘dur.

DİRENÇ

Direnç: R harfi ile gösterilir.
Direnç birimi: Ohm şeklinde gösterilir.
Direnç : Omega simgesi üzerinden gösterilir. Aynı zamanda direnç Ohmmetre (Direnç ölçer) cihazı ile ölçülür.

 - Yalıtkan maddelerin direnci çok daha fazladır.

 - Yalıtkan maddelerin direnci çok olduğu için elektriği iletmezler.

 - İletken olan maddelerin ise dilenci azdır.

 Yani iletken maddeler elektrik direnci göstermediği için az dirence sahip olduğu bilinir. Yalıtkan maddeler ise çok yüksek bir dirence sahip olduğu için elektriği iletmez. Bu sebepten dolayı yalıtkan maddeler elektriği iletim konusunda kullanılmaz. Ancak elektriğin içerisindeki bazı yerlerde elektrik kesmek amaçlı değerlendirilir.

 Elektrik Direncinin Bağlı Olduğu Faktörler

 Elektrik direncinin bağlı olduğu belli başlı bazı faktörler bulunmaktadır. Özellikle bir iletkenin direnci; iletkenin uzunluğuna, cinsine ve kalınlığına bağlı olarak değişkenlik gösterir.

 1 ) İletkenin Dik Kesit Alanı, Alanı (Kalınlığı) Arttıkça Elektrik Direnci Azalır. 

 Yani ince telin direnci kalın telin direncinden fazladır. Bu doğrultuda telin kalınlığı arttıkça direnci de azalır. Diğer bir deyişle direnç artması ile beraber elektrik iletimi azalır.

 2 ) İletkenin Uzunluğu Arttıkça Direnci Artar.

 Burada söylenmek istenen kısa telin direnci uzun tele göre daha azdır. Uzunluk arttığı sürece telin direnci de artış gösterir.

 3 ) İletkenin Cinsine Bağlı Olarak Direnç Değişir.

Buna bir Örnek vermek gerekirse eşit uzunluğa sahip ve eşit kalınlara sahip bakır ile nikel deli ele alalım. Bu doğrultuda nikel telin direnci bakır telin direncinden daha fazladır. Yani cinsine baktığımız zaman nikel telin direnci çok daha güçlüdür. Bu konuda birçok farklı dirence sahip değişik iletkenler bulunmaktadır.

Ampul: Aynı şekilde ampulde bir dirençtir. Elektrik enerjisi ve ısı enerjisini iletir. Ampul içerisinde Işık oluşturabilmek için kullanılan teller ‘flaman’ olarak bilinir. İçinde yapılan ayarlamalar ile beraber elektrik direnci ele alınır ve ışığın gücü azalır ya da artar.