Tamamına Ulaşmak İçin Tıklayınız..

BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM

3D Modelleme: 3D bilgisayar grafiklerinde, 3D modelleme ya da doğrudan modelleme bir cismin 3 boyutlu şekilde bütün yüzeyleriyle matematiksel ifadesidir. Canlı veya cansız herhangi bir varlığın görüntüsünü üç boyutlu şekilde modellemek için çeşitli bilgisayar programları kullanılmaktadır. Tasarlanmış 3D model 3D yazıcılarda baskı teknolojilerinden biri kullanılarak gerçek fiziksel bir objeye dönüştürülebilir.


3D modelleme otomatik veya manuel olarak yapılabilir. Manuel olarak tasarlanacak objeye geometrik model hazırlamak bir nevi plastik sanatla ya da heykeltıraşlıkla uğraşmaya benzer. 3D modelleme; hâli hazırda bulunan bir canlı veya cansız varlığın 3 boyutlu dijital formunu oluşturmaktı. 3D tasarım ise, bir ihtiyaca, kullanım alanına, mühendislik hesaplarına göre önce kağıt üzerinde belirlenen parçanın bilgisayar ortamına aktarılmasıdır. 


Modeller: Bu modeller çeşitli geometrik şekillerin birleşimi ile ortaya çıkar. Bütünsel bir sistemde üçgen, çember, doğru ve eğriler kullanılır. Elde veriler bulunduğu takdirde 3D tasarım manuel olarak, simülasyon programı kullanılarak ya da tarama işlemiyle ortaya konabilir.

3D modelleme 3D grafiklerde oldukça yaygın bir şekilde kullanılır. Aslına bakarsak 3D modeller 3D grafiklerin kişisel bilgisayarlarda yaygın olarak kullanılmasından daha önce mevcuttu. Örneğin birçok bilgisayar oyununda 3D modellemeler mevcut olmasına rağmen 3D grafikler henüz kişisel olarak bilgisayarda tasarlanmaya uygun değildi.

Bilgisayar programlarının yaygınlaşmasından önce de 3D modellemeler vardı. Günümüzde 3D modeller çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Tıp sektöründe organların üç boyutlu modelleri oldukça etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun için veri MR makinesinde çekilen çok sayıdaki iki boyutlu fotoğrafın birleştirilmesiyle ortaya çıkıyordu. Sinema sektöründe özellikle animasyon görüntülerde yaygın bir şekilde 3D modellemeler kullanılmaktadır. Oyun sektörü yine birçok bilgisayar oyununda 3D modellemeleri detaylı bir şekilde kullanmaktadır. Bilimde de 3D modellerinin kullanımı önemlidir. 

Örneğin bir kimyasal bileşiği 3D modeliyle 3 boyutlu bir şekilde simgeleme olanağına sahibiz. Bu şekilde molekül geometrisi de ortaya aynen çıkmış oluyor.

Mimari alanında 3D modelleme için birçok program oluşturulmuştur. Mühendislikte herhangi bir ürün ortaya çıkarılırken önce prototipi hazırlanır. Bu da ancak 3D modeliyle mümkün olur. Yer bilimciler de aynı şekilde son dönemlerde yer şekillerini 3 boyutlu modeller üzerinden incelemeye başladılar.
3D modeller aynı zamanda üretilecek 3 boyutlu bir cismin temelini oluştururlar. Bu modeller 3D yazıcılar tarafından gerçek bir objeye dönüştürülürler.

Modellemenin Cinsi:

3D tasarım iki şekilde yapılabilir. Bunlar katı modelleme ve yüzey modelleme şeklindedir. Katı modelleme modellenecek cismin gerçek hacmiyle birlikte görüntüsünü yansıtır. Bu tip modellemeler oldukça gerçekçi görünür ancak bunun sonucu olarak ortaya konması da zordur. Örneğin bir taşın modeli yine aynı şekli taşıyan 3 boyutlu bir taş ile ortaya konur. Sağlık ve mühendislik alanındaki simülasyonlar görsel değildir. Bu nedenle bu alanlarda katı modelleme daha çok kullanılır.

Yüzey modellemede ise hacim modellenmez. Sadece var olan objenin kabuk kısmı sınır 
teşkil etmesi açısından modellenir. İçerisi boşaltılmış bir yumurta düşünün. Aynen o 
şekilde sınırları belirli ancak içi boş modeller yüzey modelleme ile elde edilir. Bu tarz modeller daha kolay ortaya çıkar ancak üretim için katı modelleme kadar yeterli değildir.

Bir objenin görüntüsü çok önemli olduğu için bilgisayar grafiklerinde yüzey modelleme yaygın modeller kullanılır. 2 boyutlu yüzeyler bilgisayar grafiklerindeki modelleri anlamamıza daha çok yardımcı olur. Son yıllarda noktasal tasarımlar da bu alanda yaygınlaşmıştır. Sınırları belirleyecek şekilde objenin dış yüzeylerini koordinat sistemindeki noktalarla ortaya koyduktan sonra bu noktalar uygun çizgilerle birleştirilirler.

Modelleme Süreci

Bir modeli ortaya koyarken 3 tane yaygın yöntem bulunmaktadır. Bunlar şöyledir:

Çokgen modelleme:
3 boyutlu uzayda tanımlı olan düğüm noktaları birbirlerine çeşitli doğrularla bağlanırlar. Bunlar birlikte bir çokgen modeli oluştururlar. Günümüzde en çok kullanılan modelleme yönetimidir. Bunun nedeni bilgisayarların bu modelleri çok kolay algılaması ve uygulamaya koyabilmesidir. Buna rağmen çokgen modellemelerde elde edilen model düzlemseldir. Bu nedenle de eğrisel görüntüler ancak doğrular kullanılarak belli yakınlıkta çizilebilir.

Eğrisel modelleme: Yüzeyler bu tarz bir modellemede eğriler ile ifade edilirler. Bu 
eğriler çeşitli noktaların kaynaştırılmasıyla ortaya çıkar. Bu noktalar eğriler üzerindeki hayali noktalardır. Her noktanın eğri üzerinde bir ağırlığı vardır. 

Dijital heykelleme: Modellemede son derece yeni olan bir sistemdir. Yaygınlaşmaya sadece son birkaç yılda başlamıştır. Bu sistemde resim görüntüsünün içerisinde gerekli noktalar alınarak heykelleme yapılır. Dijital modelleme ile ortaya konan modellerde çok güzel bir görüntü ortaya çıkar.

Modellemede kullanılan birçok değişik teknik vardır. Bu teknikleri gerçekleştirmek 
içinse birçok yazılım mevcuttur. Cinema 4D, Maya, Blender ve Solid Thinking en yaygın kullanılan uygulamalardır. Bunların yanında mühendislik tasarımlarında yoğun olarak kullanılan AutoCAD, SolidWorks ve Rhino programları da 3D tasarım için kullanılmaktadır. Daha komplike yapılar ise birden fazla sistemi kullanarak ortaya modeli koyar. Aynı modelde hem eğri, hem doğru hem de çokgen kullanılabilir.
ÜRÜN GELİŞTİRME

Yeni bir ürün, var olan ya da öngörülen bir ihtiyacın karşılanması amacıyla tasarlanır. Mevcut bir ürünün geliştirilmesi süreci ise kullanım sırasında yaşanan verimsizliğin veya kulanım zorluğunun giderilmesi ile ilgilidir. Geliştirilen ürün bir öncekine göre daha kolay kullanılmalı, yaygınlaşan malzeme ve teknolojilerden faydalanmalı, verimli olmalı, beğeni ve istekleri karşılamalıdır.

Tasarımcı ürünü belli bir algılama öngörüsü ile tasarlar. Burada amaç rengi, biçimi, malzemesi ile tasarımın kullanıcıyı etkilemesidir. İnsan algısı, cinsiyet, yaş, kültür, eğitim gibi değişkenlerden etkilenir. Bu nedenle ürünler, hedef kitlenin beğenisine bir başka deyişle psikolojisine uygun olmalıdır. 

Ürün Geliştirmede Uygulama Basamakları:

Ürünün gelişen yeni teknolojilere ayak uydurabilmesi, ekonomikleştirilmesi, hafifletilmesi, dayanıklılığının arttırılması, rekabet gücünün arttırılması gibi daha birçok nedenle ürünler geliştirilmeye devam etmektedir. Her ürün grubu için özel durumlar söz konusu olsa da bir ürünün geliştirilmesi sürecinde genel olarak aşağıdaki uygulama basamakları kullanılabilir: 

1. Problem Tespiti

Ürünün üretimi, taşınması, satışı ve kullanımından geri dönüşümüne kadar olan tüm süreçlerde ürünle ilgili problemler tespit edilebilir. Ürünün üretimi sırasında çok fire olması, taşınırken çok yer kaplaması, ürünün pahalı olması, ergonomik olmaması, üretiminde zararlı malzemelerin kullanılıyor olması gibi 
konular ürün problemi olarak ortaya çıkabilir.

2. Kavramsal Düşünme:

Ürünün tanımlanan problemi ile ilgili veriler bir araya getirilmeli ve problemin gerçekten geliştirilmesi gereken bir konu olup olmadığına karar verilmelidir. Ayrıca olası çözümlerin toplumsal, yasal, çevresel ve ekonomik açıdan uygunluğu tespit edilmelidir.

3. Çözümlerin Analizi

Çözülmesi gereken problemin sebepleri ve ortaya çıkardığı durumlar göz önünde bulundurularak olası tüm alternatifler gözden geçirilmelidir. Bu aşamada alternatifler çok geniş bir çerçevede ele alınmalı ve ilk bakışta sıra dışı ya da komik gibi görünen fikirler dahi listeye alınmalıdır.

4. Alternatiflerin Çizimi

Analiz edilen çözümlerin hayata geçirilmesi için ilk adım çözüm alternatiflerinin iki ve üç boyutlu olarak çizilmesidir. Bu süreç ayrıntısız eskizler ile başlar ve daha ayrıntılı ve karmaşık teknik çizimlere kadar geliştirilebilir. Bu aşamada amaç alternatiflerin gerçekleştirilebilirliğinin ve fiziksel görünümlerinin sınanmasıdır.

5. Modellerle Deneyim

Çizimler yardımıyla gerçekleştirilebileceğine kanaat getirilen ve elenerek seçilen alternatiflerin üç boyutlu modellerinin yapılması aşamasıdır. Bu modeller dijital ortamda yapılabileceği gibi birebir veya ölçekli olarak maket şeklinde gerçek ortamda da yapılabilir. Genellikle mekân ve çok karmaşık tasarımların modellenmesi ekonomik ve zaman kısıtlamaları nedeniyle dijital ortamlarda yapılır. Ancak daha küçük ürünler ve özellikle ergonomik değerlendirmelerin yapılacağı durumlarda gerçek boyutlarda modeller tercih edilebilir. 

6. Prototip Üretimi 

Dijital ya da gerçek ortamda modellenerek deneyimlenen modellerin içerisinden en uygun olduğuna karar verilen alternatifin mümkün olduğunca gerçek malzemelerden ve gerçek boyutlarda yapılan ilk örneğidir. Prototip, nihai ürüne en yakın hâliyle görülmüş ve denenmiş olur.

7. Örneklem Kullanıcı Deneyimi

Üretici ve tasarımcının uygun bir çözüm olarak önerdiği geliştirilmiş ürün, kullanıcı 
tarafından uygun bulunmayabilir. Kullanıcı deneyimi aşaması bu nedenle çok önemlidir. Prototip tasarımın, problemi tanımlayan kitle tarafından deneyimlenmesi ve gerçekten tespit edilen problemi çözüp çözmediğine karar vermesi gerekmektedir.

8. Testler

Örnek kullanıcılar tarafından da onaylanan geliştirilmiş ürün bu aşamadan itibaren kullanımı sırasında karşılaşacağı zorlamalar, yükler ve çevresel diğer faktörlere karşı direnç gösterip gösteremeyeceği bir başka ifadeyle sağlam olup olmayacağı ile ilgili testlere tabi tutulur. Bu süreç modelleme basamağında olduğu gibi dijital veya gerçek ortamlarda yürütülebilir.

9. Seri Üretime Hazırlama

Ürün tasarımını sanat ve zanaattan ayıran en büyük fark, tasarının çok sayıda ve seri olarak üretiliyor olmasıdır. Testleri geçen tasarımın hangi makine hattında, hangi üretim tekniği ile kaç tane, nerede yapılacağı ile ilgili konular seri üretime hazırlık sürecinde değerlendirilir. Tüm bu değerlendirmelerin ardından ürün çok miktarlarda üretilir ve satışa sunulur.

10. Geri Besleme ve Yeniden Geliştirme

Geliştirilen ürün ile ilgili asıl değerlendirme satış sonrası gerçek kullanıcılar tarafından yapılır. Problemi tanımlayan gerçek kitlenin geri dönüşleri yapılan tasarımın başarısı hakkında en doğru bilgiyi verir. Elde edilen geri dönüşler ile ürünün geliştirilmesi süreci devam eder. 


ÖZGÜN ÜRÜN TASARIMI

Özgün, kopya veya taklit olmayan demektir.  Özgün ürün tasarımı ise, aynı özelliklerde bir benzeri daha bulunmayan ürün tasarımlarıdır. Etrafımızda var olan bir ürünün aynısı yapıldığında ürünün taklidi yapılmış olur. Mevcutta var olan ürün tasarımları hem ek bir fayda sağlamayacak hem de patent/faydalı model yönünden kullanılamaz olacaktır.

1-Ürün 2-Kopya/Taklit Ürün       3-Özgün Ürün

Özgün ürün tasarımlarınızda benzer ürünlerden faydalanabileceğiniz gibi
benzeri bulunmayan yeni bir ürün de tasarlayabilirsiniz. 

 HIZLI VE ÖZGÜN TASARIM PLANI HAZIRLAMA

Tasarım dünyasında son derece önemli bir unsur haline gelen “hız” kavramı, rekabet ortamında belirleyici bir etkiye sahiptir.  Örneğin; bir mobilya tasarımcısı için sadece mobilya alanında yapılan yenilikleri takip etmek yeterli değildir. Tasarım sektörünün tamamına yakınında yaşanan gelişmelere hakim olan bir tasarımcı, farklı bakış açılarıyla konuyu ele alma şansına sahiptir. Böylece ortaya daha iyi düşünülmüş özgün ürünlerin çıkması muhtemeldir. 

Zihinde oluşturduğumuz bilgi bankası ne kadar zengin olursa 
o kadar farklı kombinasyon elde edebiliriz.

HIZLI VE ÖZGÜN TASARIM PLANI HAZIRLAMA

Sanat, teknoloji ve bilim alanındaki gelişmeleri an be an takip ediyor olmak; müze, sergi ve fuar gibi sanatsal aktivitelere katılım sağlamak bir tasarımcı için son derece önemlidir. Tüm bu aktiviteler sırasında zihnimizde biriktirmeye başladığınız tüm görüntü ve bilgileri daha sonra tasarımların özgünleştirmesine olanak sağlayan birer unsurdur. Toplumun severek tercih ettiği tasarımları bilindikçe bu doğrultuda üretim yapabilir; daha geniş kitlelere hitap etme olanağına sahip olunabilir. Tasarım; modadan, mimariye, otomobilden, endüstriye hayatımızı çepeçevre kuşatan oldukça geniş bir kavramdır.

ÖZGÜN TASARIM PLANI HAZIRLAMA

Bir tasarım fonksiyonel anlamda kullanıcıya isteneni verse de, başarılı olarak nitelendirilmesi “eşsiz” bir tasarım olmasından geçiyor. Bu durum mimari, iç mimari, endüstriyel tasarım gibi yaratıcı endüstrinin çeşitli alanlarında üretim yaparken iki anahtar kelime ile çalışılması gerektiğini bizlere hatırlatıyor: “sense” ve “unique” («his» ve «özgün» ) kelimeleri… 

Tasarımın tüm temas noktalarına dokunması, kullanıcı nezdinde ilgili ürün veya hizmetin daha eksiksiz ve daha iyi bir marka deneyimi oluşturmasına izin vermektedir.

MİNİMALİZM

Minimalizm, -küçük bir çerçeveden bakıldığında- daha küçük alanlarda, daha az eşyayla ve daha az tüketerek, sahip olduklarımızı daha etkili bir şekilde kullanmak, ihtiyaçlarımızdan fazlasına yer ve zaman ayırmamak olarak tanımlanabilir.

Minimalizm, yaşam biçiminize uygun olarak kendinize daha fazla özgürlük yaratmakla ilgilidir. Yaşamın her alanında yükleri bırakmayı; depresyondan sıyrılmayı ve etrafımızı çevreleyen tüketici kültüründen bağımsızlaşmayı içeriyor.

Yanlış olan bir şeylere sahip olmak değil; eşyalara verdiğimiz değer ve yüklediğimiz anlamlar. Ana problem; sağlığımızın, kişisel gelişimimizin, hayallerimizin bu tüketim çılgınlığı içinde kaybolması veya geri planda kalmasıdır.

‘Karmaşık şeylerin güzel olduğunu düşünmek insanların ortak yanlışıdır.’ Descartes

Minimalizm, kişiyi kendisi için önemli olan değerler doğrultusunda yaşamındaki önemsiz eşya ve alışkanlıklardan kurtarmasına, daha bilinçli ve doğru seçimler yapmasına teşvik eden bir bakış açısıdır. Minimalistler birbirinden bambaşka alışkanlıklara, yaşam biçimlerine ve değerlere sahiptirler. Aralarındaki ortak nokta, hedef odaklı yaşamaktır. Çünkü minimalizm, kendiniz için önemli olanlara odaklanmaktır. Özetle sadeciliktir.

 Tamamına Ulaşmak İçin Tıklayınız..