Bir cihaz bir problemi çözerken belleği doldurmaması için ara hesaplamaların
sonuçlarını silmelidir. Bu işlem zaman alır; bu nedenle görev çok karmaşıksa,
bilgisayar çok uzun bir süre boyunca düşünecektir. Kuantum bilgisayarlar ise,
verileri kuantum bitleri kullanarak depolar ve işlerler. Yani aynı anda
açık ve kapalı durumda olabilen verilerdir. Bu nedenle de, bir
kuantum bilgisayarı karmaşık problemleri çok daha hızlı biçimde çözebilir.
Google, kuantum makinesi Sycamore’un sıradan bir süper bilgisayarın 10 bin yılda çözebileceği hesaplamayı 3 dakikadan biraz uzun bir sürede yapabildiğini iddia ediyor.
Peki, kuantum bilgisayarlar neden geleneksel bilgisayarların yerini almadı?
Bunun nedeni, kuantum teknolojisinin şu an için çok erken bir döneminde olması ve
oldukça kararsız davranmasıdır.
Diğer neden de, bilgileri temelde
farklı bir şekilde işlediklerini unutmayın. Bu durum, onlar için tamamen
sıfırdan bir yazılım geliştirilmesi gerektiği anlamına gelir. Kuantum
bilgisayara Windows yükleyemezsiniz; tamamen yeni bir kuantum işletim sistemine
ve kuantum uygulamalarına ihtiyacınız olacaktır.
Her ne kadar bilim
adamları ve bilişim devleri kuantum sahalarına açılmak için çaba
gösterse de, kuantum bilgisayarlar tıpkı harici sabit diskler gibi
çalışmaktadır. Kuantum hesaplamanın gücüne rağmen, onu internete girmek ve kaykaya
binen kedi videolarını izlemek için henüz kullanamazsınız.
Ancak yine de, birçok kişi geleceğin kuantum hesaplamada olduğuna inanıyor. İlk
kuantum bilgisayarlar 1999’da piyasaya çıktı. Günümüzde, Google, Honeywell ve Toshiba
gibi büyük kuruluşlar bu alana büyük yatırım yapıyorlar.
Not: Herkes Google’ın 10 bin yıllık iddiasını kabul etmiyor. Örneğin IBM, bir süper bilgisayarın aynı görevi 3 dakika
içinde olmasa da 48 saatten içerisinde çözebileceği konusunda emin. Fakat
yine de, bu tahmin daha doğru olsa bile, matematikçi olmayanlar dahi, kuantum
ve geleneksel bilgisayarlar arasında fark edilir bir hız farkı göreceklerdir.
Süper Satranç Bilgisayarı Deep Blue: